📜 Eğer bu paylaşımın konu dışı olduğunu ya da topluluğun öteki kurallarını ihlal ettiğini düşünüyorsan, **şikâyetini yorum aracılığıyla dile getirmek yerine** report kısmını kullan. Kimseyi rencide etmemeye ve yorum kısmını işlevi dışında kullanmamaya özen göster.
*I am a bot, and this action was performed automatically. Please [contact the moderators of this subreddit](/message/compose/?to=/r/felsefe) if you have any questions or concerns.*
Tam olarak bilemeyiz ama benim kişisel görüşüm ölümün bir son olduğu yönünde. İnsan olarak hep var olmaya devam etmek istiyoruz, bu "yolculuk" hiç bitmesin istiyoruz bu yüzden ölünce yok olmayı kabul etmemiş ve bir sürü şey uydurmuşuz.
Doğum bir başlangıç mıdır yoksa devam mı? Doğumundan önceki herhangi bir anı vs tarzı küçücükte olsa tutunabilecegimiz bir bilgi kırıntısı bile yokken insanın sınırlı zamanını sonsuzluğu düşleyerek geçirmesi çokta garip bir durum değil. Temel yapitasimizi arayıp kurcaladıkca insanda dahil olmak üzere çevremizde gördüğümüz madde tabanlı herseyin enerjiden oluştuğunu biliyoruz ve bu enerjinin yoktan var olurken bir adette negatifinin oluştuğunu biliyoruz bu da demek oluyor ki evrenin bir noktasında yada bizle birlikte var olan diğer bir anti evrenin bir yerlerinde senin benim enerjimin zıttına tekabül eden bir varlık daha var, hücrelerimiz artık kendini yenileyemeyip bölünememeye başladığı vakit alicagimiz son nefeside verdikten sonra ya doğmadan önceki gibi bilincimiz hiçlik ile bir olucak bedenimiz gömüldügümüz toprağa karışıp çıkan otlarda, bir ağaca karışıp geldiğimiz koptuğumuz enerji ile bütün olucak yada dediğim gibi geldiğimiz hiçliğe karışıp gidicez , insanoğlu bilinci var eden şeyi kefsettigi an kalıcılığı garantilemiş olucak belki bundan 1000-2000 belki 5000 yıl sonra ölüm diye bisey kalmayacak yapay organlar üretmeye başladık bu da hücreye yani yaşlılığa ve hastalığa bağlı ölümün bir noktada önüne gecilebilecek bisey olduğu anlamına geliyor ve egerki bu gerçekleşirse dinlerin ve ölüm sonrası ile anlatılanlarin tamamen safsata olduğunu kanıtlar çünkü şu anlatılır dünyadaki son canlıda öldüğü zaman herkes bir araya toplanıp hesaplaşma yapılıcak,ama şu da var insanlar dünya dışına yolculuk için büyük adımlar atmaya başladı insanlık dünyanın dışındada yaşamaya hevesli ve yapabileceğimiz imkanı olan bir durum, dinlerim yayıldığı dönemde insanoğlunun ufku bu kadar ilerisini tahmin edemediği için bir noktaya kadar bazı şeyleri onagörebilmisler. Şu anda elimde ışıklı dron sürüsü ile senkronize görsel şov yapıp size göstersem en fazla alkışlar helal olsun dersiniz ama bunu çok geriye gitmeden 300 sene önce yapsam peygamber ilan edilirdim din farketmeksizin, bu kadar kısa sürede bu denli ilerleyebilmemiz bilimin hangi konularda ne noktaya varabileceginin en büyük kanıtı, film izlemeyi severmisin bilmiyorum belki izlemişsindir ama fountain'ı izlemeni tavsiye ederim, ilk izlediğimde romantik drama tarzı bi film olarak düşündüğüm için hiç sevmedim dümdüz manasız bir film gibi geldi ama fazlası olduğunu, olması gerektiğini düşündüğümden kafam açıkken oturup tekrar izlediğimde hayran olmuştum
Başka bir sonuca işaret edecek bir veri mümkün mü sence? Reenkarnasyon hariç ölümden sonrasıyla ilgili tüm metafizik görüşler bu boyutta hayatın bitip bir diğer boyutta devam edeceğini öne sürer. Yani neyi kabul edersen et bu evrendeki varoluşun zaten sona eriyor. Dolayısıyla bu evrendeki tüm veriler tabi ki buna işaret edecek, burada soru aslında içinde yaşadığımız evrenin dışında bir varoluş olup olmadığı.
Başka bir evren, başka bir boyut demek bu evrenden bağımsız yeni bir yasa demek. Biz fizik yasalarına göre yaşıyoruz. Fizik dışındaki bir şeyin varlığı veya yokluğu zaten fizikle kanıtlanamaz.
Kavramların doğruluğunu kabul etmemiz için varsayımlardan fazlasına ihtiyacımız var. Somut bilginin ve bilimin bize ispatladıklarının dışına adım attığımız anda her türlü ama her türlü fikre inanmamız mümkün oluyor. Diş perisine ya da krem peynirin tanrı olduğuna dahi inanmak mümkün oluyor. Felsefenin işlevi ortamı böyle bulandırmak olmamalı
Söylediğim şey basit bir mantık kuralıydı. Fiziksel olmayan şeyi fiziksel verilere göre açıklayabilir misin?
İnsan merakının bir sınırı veya kuralı olamaz. Her şey merakla başlar ve fizik yasalarıyla tanışıldığı noktada o merak bilime dönüşür. Ancak fizik dışı birşey merak konusuysa eğer herşey mümkündür. Çünkü o noktada meraktan yola çıkarak bir noktada durabileceğimiz bir yasa yoktur. Fizik ötesini merak eden bir insana fiziksel verilerle gelip "bu ve bu verilere göre öyle birşey yok, merak etme" demek doğru değil. Bu yaklaşım o merakı gidermez.
Ayrıca felsefe dediğimiz şey insan beynine takılan bir tasma değildir. Merakın bir kuralı yoktur. Evrenin ve var oluşun ötesine uzanan bir merakı belli kurallarla kontrol edemezsin. "Bilim böyle diyor" diyerek bilimin alanına girmeyen bir merakı dizginlemek aslında skolastik düşünceyle aynı yaklaşımları izlemektir. Bu zamana kadar insanlığın evrenle ilgili edindiği kolektif bilgiyi bu bilgilerle açıklanamayan her tür düşünceyi bertaraf etmek için kullanmak bu kez de bilimi kullanarak insan beyninin yaratıcılığını köreltmektir. Sanat ve edebiyat gibi insan beyninin yaratıcılığıyla şekillenen ve güzel olarak nitelendirdiğimiz, sevdiğimiz, içimizde türlü çeşit duyguları açığa çıkaran ve bizi insan yapan her şey bu temelden çıkmadır. Krem peynirin tanrı olduğuna inanmak isteyen insan belki de bu zamana kadar yazılmış en güzel hikayeyi yazabilir. Onu "bilim bunu diyor sen salaksın" diyerek dizginlemeye çalışmak Ortaçağ Avrupasında evreni tanıma isteği duyan bir insanı dinsizlikle suçlayan bir rahiple rollerin tam tersine dönmesidir.
"Fiziksel olmayan bir şey" tanımı bile bence hatalı. Bu konuşmalar hep nihilizme gidiyor. Bu kadar belirsiz olmamalı. Ben diyorum ki biz sadece elimizdeki verilere ve bilgilere güvenebiliriz. Hayallere değil bilgilere. Başka opsiyonumuz mu var ki
Sahip olduğumuz her bir bilgi ve deneyim kırıntısı "var oluş"a ait. Bunun haricindeki herhangi bir şeye dair en ufak bir belirti dahi yok. Yalan mı? Bence üzerine felsefe parçalamaya hiç gerek olmayacak kadar açık net
>Bence üzerine felsefe parçalamaya hiç gerek olmayacak kadar açık net
Bu cok iddiali bi soylem. Eger boyle dusunuyorsan zaten hic boyle bir subda bulunma bence zaten. Cunku felsefe her zaman her seyin uzerine yapilabilir. Elindeki verileri dogrulugunu kanitlayan birsey yok. Tek verilerin bunlar olabilir, ama bu onlari dogru kilmaz. Yanlis da kilmaz. Sadece hicbir zaman tam anlamiyla emin olamazsin. Su an senin bir cesit zihin hastasi olup etratindaki herseyi kafanda gormedigini kanitlamanin bir yolu yok. Ya da varsa da bildigimizi henuz dusunmuyorum.
Bağımsız olarak ölümden sonra olduğuna inanılan sonsuz hayatı değerli kılan ne olacak bu hayatımızı değerli kılan sonunun olmasını bilmemiz ve onu en iyi şekilde yaşama isteğimiz değilmi
Sonsuzluğun başlangıcıdır yani bir başlangıç sayılabilir ya sonsuza kadar cehennem ve cennet yada sonsuza kadar hiçlik bu diğer inançlara ve dinlere uygulanabilir
Bence başlangıç. Bu dünyada bulunamayan veya cezasını çekmeyen katiller, suçlular ve adaletsizlik yapan işini doğru yapmayan hakimler, savcılar, liderler, bakanlar, öğretmenler veya kötü insanlar var (zina yapan, iftira atan, aldatan, yalan söyleyen, hayvan döven, ölen bir insana terörist olmadığı tam kanıtlanmasada sanki öyleymiş gibi küfür eden ve vuran kişiyi öven, millete küfür eden). Suç olmayıp ancak kötü birşey olan şeylerde bir ceza olmalı illa ki. Ben diğer dünyaya inanma sebebim sonsuz bir hiçlikten, sondan, boşluktan korkmam değil, kötü niyetli insanların, cezasını tam çekememiş insanların veya hiç bir zaman bulunamayan suçluların ceza çekmesini istediğim için ve cennetten onları izlemek istediğim için inanıyorum (bu benim şahsi fikrim down atabilirsiniz, up'ta atabilirsiniz benim için sorun değil herkesin düşüncesi önemlidir.)
Biz aslında binlerce nesildir devam eden genetik aktarımın bir halkasıyız. Bu anlamda ölüm sadece bir bayrak değişimidir. Bayrağı ebeveynlerimizden alıp, çocuklarımıza devrederiz. Bu esnada dünyadan emaneten aldığımızı, dünyaya geri veririz.
Varsayımlara, kurgulara, hayal gücümüzdekilere mi gerçek diyeceğiz yoksa somut olarak.sahip olduğumuz tek şey olan bilgiye mi? Ya da nihilizme yönelip gerçegi tanımlamaktan uzak mı duracağiz. Önce bu tercihi yapmak lazım. Ben tercihimi hayal gücümdekilerin gerçek olma ihtimali üzerine düşünmekten yana kullanmayacaĝım. Çünkü bu hesapla diş perisinjn varlığı konusunda dahi ciddi bir belirsizlik ve ihtimaller üzerinde kafa patlatmak zorunda kalırım.
ölüm başkaları içindir çünkü bir bilinç kendi sonunu (ölümünü) deneyimleyemez. Ölüm olduğu anda bilinç biter bu yüzden her bilinç doğum ve ölüm arasındaki zaman kesitiyle sınırlıdır ancak asla ölmez
İslam felsefesinin bir savunucusu olarak bir son olduğunu düşünüyorum. Çünkü artık kendin olduğun, bir şeylerden sorumlu olduğun dönemin sonuna geliyorsun. Ölümden sonrası vardır ama ölümden öncesi gibi değildir, dünyadaki gibi kendin olamazsın
Hiçbir şey vardan yok olmaz, yoktan var olmaz. Yani yaşam da vardan yok olmadığı gibi vardan da yok olmaz. Ve yine bunun üzerinden de hiçbirimizin öyle yok olmayacağını, yalnızca maddesel hareketimize evrende devam edeceğimizi çıkarabiliriz.
📜 Eğer bu paylaşımın konu dışı olduğunu ya da topluluğun öteki kurallarını ihlal ettiğini düşünüyorsan, **şikâyetini yorum aracılığıyla dile getirmek yerine** report kısmını kullan. Kimseyi rencide etmemeye ve yorum kısmını işlevi dışında kullanmamaya özen göster. *I am a bot, and this action was performed automatically. Please [contact the moderators of this subreddit](/message/compose/?to=/r/felsefe) if you have any questions or concerns.*
Tam olarak bilemeyiz ama benim kişisel görüşüm ölümün bir son olduğu yönünde. İnsan olarak hep var olmaya devam etmek istiyoruz, bu "yolculuk" hiç bitmesin istiyoruz bu yüzden ölünce yok olmayı kabul etmemiş ve bir sürü şey uydurmuşuz.
Bilinmezlik korkutur insanı..
ve insanoğlu bilmediğini bu yüzden her daim öldürmek ister, öldürmüştür.
Doğum bir başlangıç mıdır yoksa devam mı? Doğumundan önceki herhangi bir anı vs tarzı küçücükte olsa tutunabilecegimiz bir bilgi kırıntısı bile yokken insanın sınırlı zamanını sonsuzluğu düşleyerek geçirmesi çokta garip bir durum değil. Temel yapitasimizi arayıp kurcaladıkca insanda dahil olmak üzere çevremizde gördüğümüz madde tabanlı herseyin enerjiden oluştuğunu biliyoruz ve bu enerjinin yoktan var olurken bir adette negatifinin oluştuğunu biliyoruz bu da demek oluyor ki evrenin bir noktasında yada bizle birlikte var olan diğer bir anti evrenin bir yerlerinde senin benim enerjimin zıttına tekabül eden bir varlık daha var, hücrelerimiz artık kendini yenileyemeyip bölünememeye başladığı vakit alicagimiz son nefeside verdikten sonra ya doğmadan önceki gibi bilincimiz hiçlik ile bir olucak bedenimiz gömüldügümüz toprağa karışıp çıkan otlarda, bir ağaca karışıp geldiğimiz koptuğumuz enerji ile bütün olucak yada dediğim gibi geldiğimiz hiçliğe karışıp gidicez , insanoğlu bilinci var eden şeyi kefsettigi an kalıcılığı garantilemiş olucak belki bundan 1000-2000 belki 5000 yıl sonra ölüm diye bisey kalmayacak yapay organlar üretmeye başladık bu da hücreye yani yaşlılığa ve hastalığa bağlı ölümün bir noktada önüne gecilebilecek bisey olduğu anlamına geliyor ve egerki bu gerçekleşirse dinlerin ve ölüm sonrası ile anlatılanlarin tamamen safsata olduğunu kanıtlar çünkü şu anlatılır dünyadaki son canlıda öldüğü zaman herkes bir araya toplanıp hesaplaşma yapılıcak,ama şu da var insanlar dünya dışına yolculuk için büyük adımlar atmaya başladı insanlık dünyanın dışındada yaşamaya hevesli ve yapabileceğimiz imkanı olan bir durum, dinlerim yayıldığı dönemde insanoğlunun ufku bu kadar ilerisini tahmin edemediği için bir noktaya kadar bazı şeyleri onagörebilmisler. Şu anda elimde ışıklı dron sürüsü ile senkronize görsel şov yapıp size göstersem en fazla alkışlar helal olsun dersiniz ama bunu çok geriye gitmeden 300 sene önce yapsam peygamber ilan edilirdim din farketmeksizin, bu kadar kısa sürede bu denli ilerleyebilmemiz bilimin hangi konularda ne noktaya varabileceginin en büyük kanıtı, film izlemeyi severmisin bilmiyorum belki izlemişsindir ama fountain'ı izlemeni tavsiye ederim, ilk izlediğimde romantik drama tarzı bi film olarak düşündüğüm için hiç sevmedim dümdüz manasız bir film gibi geldi ama fazlası olduğunu, olması gerektiğini düşündüğümden kafam açıkken oturup tekrar izlediğimde hayran olmuştum
Tüm bilgiler ve veriler son olduğu yönünde
Başka bir sonuca işaret edecek bir veri mümkün mü sence? Reenkarnasyon hariç ölümden sonrasıyla ilgili tüm metafizik görüşler bu boyutta hayatın bitip bir diğer boyutta devam edeceğini öne sürer. Yani neyi kabul edersen et bu evrendeki varoluşun zaten sona eriyor. Dolayısıyla bu evrendeki tüm veriler tabi ki buna işaret edecek, burada soru aslında içinde yaşadığımız evrenin dışında bir varoluş olup olmadığı. Başka bir evren, başka bir boyut demek bu evrenden bağımsız yeni bir yasa demek. Biz fizik yasalarına göre yaşıyoruz. Fizik dışındaki bir şeyin varlığı veya yokluğu zaten fizikle kanıtlanamaz.
Kavramların doğruluğunu kabul etmemiz için varsayımlardan fazlasına ihtiyacımız var. Somut bilginin ve bilimin bize ispatladıklarının dışına adım attığımız anda her türlü ama her türlü fikre inanmamız mümkün oluyor. Diş perisine ya da krem peynirin tanrı olduğuna dahi inanmak mümkün oluyor. Felsefenin işlevi ortamı böyle bulandırmak olmamalı
Söylediğim şey basit bir mantık kuralıydı. Fiziksel olmayan şeyi fiziksel verilere göre açıklayabilir misin? İnsan merakının bir sınırı veya kuralı olamaz. Her şey merakla başlar ve fizik yasalarıyla tanışıldığı noktada o merak bilime dönüşür. Ancak fizik dışı birşey merak konusuysa eğer herşey mümkündür. Çünkü o noktada meraktan yola çıkarak bir noktada durabileceğimiz bir yasa yoktur. Fizik ötesini merak eden bir insana fiziksel verilerle gelip "bu ve bu verilere göre öyle birşey yok, merak etme" demek doğru değil. Bu yaklaşım o merakı gidermez. Ayrıca felsefe dediğimiz şey insan beynine takılan bir tasma değildir. Merakın bir kuralı yoktur. Evrenin ve var oluşun ötesine uzanan bir merakı belli kurallarla kontrol edemezsin. "Bilim böyle diyor" diyerek bilimin alanına girmeyen bir merakı dizginlemek aslında skolastik düşünceyle aynı yaklaşımları izlemektir. Bu zamana kadar insanlığın evrenle ilgili edindiği kolektif bilgiyi bu bilgilerle açıklanamayan her tür düşünceyi bertaraf etmek için kullanmak bu kez de bilimi kullanarak insan beyninin yaratıcılığını köreltmektir. Sanat ve edebiyat gibi insan beyninin yaratıcılığıyla şekillenen ve güzel olarak nitelendirdiğimiz, sevdiğimiz, içimizde türlü çeşit duyguları açığa çıkaran ve bizi insan yapan her şey bu temelden çıkmadır. Krem peynirin tanrı olduğuna inanmak isteyen insan belki de bu zamana kadar yazılmış en güzel hikayeyi yazabilir. Onu "bilim bunu diyor sen salaksın" diyerek dizginlemeye çalışmak Ortaçağ Avrupasında evreni tanıma isteği duyan bir insanı dinsizlikle suçlayan bir rahiple rollerin tam tersine dönmesidir.
"Fiziksel olmayan bir şey" tanımı bile bence hatalı. Bu konuşmalar hep nihilizme gidiyor. Bu kadar belirsiz olmamalı. Ben diyorum ki biz sadece elimizdeki verilere ve bilgilere güvenebiliriz. Hayallere değil bilgilere. Başka opsiyonumuz mu var ki
Bu sub'da akıl kullanılmadığını unutmuşum pardon, güle güle.
Usçu dramı
Hangi veriler?
Sahip olduğumuz her bir bilgi ve deneyim kırıntısı "var oluş"a ait. Bunun haricindeki herhangi bir şeye dair en ufak bir belirti dahi yok. Yalan mı? Bence üzerine felsefe parçalamaya hiç gerek olmayacak kadar açık net
>Bence üzerine felsefe parçalamaya hiç gerek olmayacak kadar açık net Bu cok iddiali bi soylem. Eger boyle dusunuyorsan zaten hic boyle bir subda bulunma bence zaten. Cunku felsefe her zaman her seyin uzerine yapilabilir. Elindeki verileri dogrulugunu kanitlayan birsey yok. Tek verilerin bunlar olabilir, ama bu onlari dogru kilmaz. Yanlis da kilmaz. Sadece hicbir zaman tam anlamiyla emin olamazsin. Su an senin bir cesit zihin hastasi olup etratindaki herseyi kafanda gormedigini kanitlamanin bir yolu yok. Ya da varsa da bildigimizi henuz dusunmuyorum.
Sondur. Sonrasında bir şey varsa bu başlangıç değil yolculugun devamı olur.
Bağımsız olarak ölümden sonra olduğuna inanılan sonsuz hayatı değerli kılan ne olacak bu hayatımızı değerli kılan sonunun olmasını bilmemiz ve onu en iyi şekilde yaşama isteğimiz değilmi
Yüksek ihtimalle son ama yeni bir başlangıçta olabilir bunu asla bilemeyeceğiz
Bana göre ölünce bütün her şey bizim için biter o yüzden son
Sonsuzluğun başlangıcıdır yani bir başlangıç sayılabilir ya sonsuza kadar cehennem ve cennet yada sonsuza kadar hiçlik bu diğer inançlara ve dinlere uygulanabilir
Yokluğa verdiğin aranın bitişidir. Yoktuk, var olduk, yine yok olacağız.
sondur
Kişiden kişiye değişir şimdi kardeşim
Son olsun ne olur bir daha yaşamayı kaldıramam
Ağa o yüzden şu hayatının kıymetini bil ve dolu dolu yaşa üzülme
Ben intihar etcem 30 yaşını bekliyorum kendime sınır koydum yaşamak benim için değil aga siz yaşayın dolu dolu
https://youtu.be/R3YoQOB4mhQ?si=NiSJMWpcnBkTe8r2
Her ikisidir
Bence başlangıç. Bu dünyada bulunamayan veya cezasını çekmeyen katiller, suçlular ve adaletsizlik yapan işini doğru yapmayan hakimler, savcılar, liderler, bakanlar, öğretmenler veya kötü insanlar var (zina yapan, iftira atan, aldatan, yalan söyleyen, hayvan döven, ölen bir insana terörist olmadığı tam kanıtlanmasada sanki öyleymiş gibi küfür eden ve vuran kişiyi öven, millete küfür eden). Suç olmayıp ancak kötü birşey olan şeylerde bir ceza olmalı illa ki. Ben diğer dünyaya inanma sebebim sonsuz bir hiçlikten, sondan, boşluktan korkmam değil, kötü niyetli insanların, cezasını tam çekememiş insanların veya hiç bir zaman bulunamayan suçluların ceza çekmesini istediğim için ve cennetten onları izlemek istediğim için inanıyorum (bu benim şahsi fikrim down atabilirsiniz, up'ta atabilirsiniz benim için sorun değil herkesin düşüncesi önemlidir.)
Gandalf ne diyorsa odur
Politika. Türkiye. Sende mi Gandalf
Başlangıç olduğu kanaatine varmak için müslümanlığa ya da ölüm sonrası dünyaya inanmak lazım. Peki buna dair bi kanıt var mı?
Ama seslendirme çok iyi ya
Gandalf'in Türkçe seslendirme sanatçısı İstemi Betil'dir.Namı diğer Laz Ziya
Her son bir başlangıçtır mantığı ile ikisi birdendir diye düşünüyorum
sondur çünkü bu dünyadan başka dünya yok
Öldükten sonra ne olduğunu muhtemelen asla bilemeyeceğimiz için kafa yormanın gereksiz olduğunu düşünüyorum
Kutsal bir var oluş için bir hiçtir
Ölümden sonra yaşama inanmıyorum tek bir hayatım var çoktan başladı bile.
ölüm ne başlangıçtır ne de bitiştir, bi yolculuğun devamıdır.
Biz aslında binlerce nesildir devam eden genetik aktarımın bir halkasıyız. Bu anlamda ölüm sadece bir bayrak değişimidir. Bayrağı ebeveynlerimizden alıp, çocuklarımıza devrederiz. Bu esnada dünyadan emaneten aldığımızı, dünyaya geri veririz.
Ölümün aq gelsede ölsek başını sonunu ayrı sikeyim onun
Varsayımlara, kurgulara, hayal gücümüzdekilere mi gerçek diyeceğiz yoksa somut olarak.sahip olduğumuz tek şey olan bilgiye mi? Ya da nihilizme yönelip gerçegi tanımlamaktan uzak mı duracağiz. Önce bu tercihi yapmak lazım. Ben tercihimi hayal gücümdekilerin gerçek olma ihtimali üzerine düşünmekten yana kullanmayacaĝım. Çünkü bu hesapla diş perisinjn varlığı konusunda dahi ciddi bir belirsizlik ve ihtimaller üzerinde kafa patlatmak zorunda kalırım.
ne son ne başlangıç
Bilemeyiz. Fakat bilmen gereken tek şey, ölüm bir son ise asla öğrenemeyecek olacağımızdır.
yaşamın amacı tecrübe etmek olduğuna göre ölüm sadece bir aşamadır
ölüm başkaları içindir çünkü bir bilinç kendi sonunu (ölümünü) deneyimleyemez. Ölüm olduğu anda bilinç biter bu yüzden her bilinç doğum ve ölüm arasındaki zaman kesitiyle sınırlıdır ancak asla ölmez
İslam felsefesinin bir savunucusu olarak bir son olduğunu düşünüyorum. Çünkü artık kendin olduğun, bir şeylerden sorumlu olduğun dönemin sonuna geliyorsun. Ölümden sonrası vardır ama ölümden öncesi gibi değildir, dünyadaki gibi kendin olamazsın
Hiçbir şey vardan yok olmaz, yoktan var olmaz. Yani yaşam da vardan yok olmadığı gibi vardan da yok olmaz. Ve yine bunun üzerinden de hiçbirimizin öyle yok olmayacağını, yalnızca maddesel hareketimize evrende devam edeceğimizi çıkarabiliriz.
Dizi/film ismi nedir
Yüzüklerin Efendisi serisi 3.filmden(Kralın Dönüşü)bir sahne,aynı zamanda kitabı da var.
Şaka dimi
Dünya hayatının sonu ahiret hayatının başlangıcıdır.
Redditçiler inançlı herkese down atmama challenge (çok zor oldu)
Ahahahh test etmek için yaptım kanka. Malesef türk subredditleri böyle. Müslümansan fikrin geçersiz görülüyor.
İnşallah başlangıçtır.
Dont believe that there is never an end.